17 Ağustos itibari ile online ders sürecimiz başladı. Bu sürecin bir telafi ve oryantasyon süreci olarak planlandığını, amacımızın öğrencimizin en verimli şekilde öğrenmesini sağlamak ve öğrencimize sosyal davranış kazandırmak olduğunu unutmayalım. Bu noktada maksimum verimi sağlayabilmek adına evlerin ve rutin işleyişin okul ve öğrenme ortamına uygun bir şekilde düzenlenmesi oldukça önemli.
Nasıl olmalı?
📍Uyku düzeni okul saatlerine göre ayarlanmalı.
📍Sabah ilk dersten önce mutlaka kahvaltı yapılmalı, öğle arasında da öğle yemeği ihmal edilmemeli.
📍Derse mutlaka o derste kullanılacak materyallerle girilmeli, materyaller ders öncesinde hazır edilmeli.
📍Ders sırasında öğrencinin yanında dikkat dağıtıcı herhangi bir (oyuncak, evcil hayvan vb.) unsur bulunmamalı.
📍Öğle arası ve teneffüslerde kişisel ihtiyaçlar mutlaka karşılanmalı, tablet, bilgisayar, telefon ve televizyon gibi teknolojik aletlerden uzaklaşılarak beden ve zihnin dinlenmesi sağlanmalı.
📍Ders takibinin yapılacağı ortam sabit, sessiz ve her türlü dikkat dağıtıcı uyarandan uzak olacak şekilde seçilmeli.
📍Online dersler mutlaka masa başından takip edilmeli, yatak, koltuk gibi yumuşak zeminler yerine sandalye tercih edilmeli.
📍Derslere su dışında herhangi bir yiyecek ve içecek getirilmemeli.
📍Zoom uygulamasında öğrenciler admin isimlerini ad-soyad olacak şekilde düzenlemeli, profil fotoğrafları dikkatlerini dağıtmayacak özellikte seçilmeli.
📍Derslere başlangıçtan sonuna kadar katılım sağlanmalı, bağlantı sıkıntısı olmadığı sürece derse keyfi olarak girilip çıkılmamalıdır.
Okulların açılmasına sayılı günler kala materyal hazırlığımızı tamamlamayı, uyku ve beslenme alışkanlıklarımızı okula uygun hale getirmeyi, çocuklarımızı duygusal, zihinsel ve psikolojik olarak okul fikrine alıştırmayı ihmal etmeyelim.
Çocuğunuza karşı emirler vererek konuşmak, bağırarak söylediklerinizi yaptırmaya çalışmak doğru değildir. Bu tutum çocuğunuzun özgüveninin zayıflamasına neden olur ve bir birey olarak kabul edilmediğini hissettirir.
Sağlıklı büyüme ve gelişme, aktif yaşam tarzını benimseme, odaklanma-konsantrasyon artışı ve sosyal gelişim için düzenli spor yaparak zinde kalalım.
Hayal dünyamızın sınırlarını aşarak uçsuz bucaksız yolculuklara çıkmak için bol bol kitap okuyalım.
Duygularını rahatça ifade edebilmeleri, eleştirel düşünme becerileri kazanmaları ve farklı ülkelerin kültürlerini tanımaları adına evde kaldığımız süre boyunca çocuklarımızı sanata yönlendirelim.
Sevgili Anne - Babalar;
Anne – Baba olarak sizlerinde yakından takip ettiği, gerekli hassasiyeti ve desteği gösterdiği, çocuğunuzun bundan sonraki hayatında önemli yeri olan bir sınavla karşı karşıyayız. Yaklaşık on aydır bazen istekli bazen isteksiz ve zorla bazen de boş vermişlik duygusu içerisinde bir görünüm çizerek çocuğunuz bu sınava hazırlandı. Şunu bilmelisiniz ki, bu sınava hazırlanan bütün öğrencilerin hemen hemen hepsi yukarıda ifade edildiği gibi bir çalışma davranışı sergilediler. Öğrencimizin sınavın yaklaşmasıyla kaygısının, sınav korkusunun arttığını ve bu durumun da onun başarısını olumsuz yönde etkileyeceğini bilmelisiniz.
- Kazanamazsam mahvolurum...
- Kazanamazsam annemin – babamın yüzüne nasıl bakarım...
- Ya sınava geç kalırsam....
- Ya cevap kağıdını doldururken kaydırma yaparsam.....
Çocuğunuzun buna benzer düşüncelerden kurtulabilmesi için sizlerin desteğine, anlayışlı olmasına çok büyük ihtiyacı var.
Her anne - baba çocuklarının okul yaşamlarıyla daha ilgili olmak, onu devamlı denetim altında tutmak, sınav sonuçları hakkında bilgi sahibi olmak ister.
Anne babalar bu zor sınav döneminde çocuklarını her zaman desteklemeli, ilgi göstermelidir. Çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olmalıdır. Bunun için önce çocuğunuzu iyi tanımalı, neyi başarıp neyi başaramayacağını bilmeli, onu özgün kişiliği içinde değerlendirmelisiniz.
Ailenin çocuğa ve sınava ilişkin olumsuz düşünceleri gencin kaygı düzeyinde etkili olacaktır. Ailenin çocuğuna güvenmemesi, sınavın çok zor olduğu ve çocuğun bu sınavı kazanamayacağı gibi olumsuz düşünceleri kaygıyı arttıracaktır. Anne - baba olarak bu olumsuz düşüncelerinizi olumluya çevirmelisiniz.
Çocuklarınızı hiçbir zaman başkalarıyla kıyaslamayınız. Çocuğunuzun diğer çocuklardan farklı bir kişiliğe ve kapasiteye sahip olduğunu unutmayınız.
Aile olarak çocuğunuzun başarısını arttırmak yolunda yaptığınız davranışlar ve gösterdiğiniz tutumlar amacınız dışında gelişebilir, yani başarısını arttırmak yerine motivasyonunu kırıcı bir rol oynayabilir. Çocuğun iyiliği adına yapılan bu davranışlar onu olumsuz yönde etkileyebilir. Oysa ki, çocuğunun kaygılı, verimsiz, huzursuz, mutsuz bir hazırlık dönemi geçirmesini hiçbir anne baba istemez.
Ona olan sevginizin belli koşullara bağlı olmadığını, her durum ve koşulda sevip destekleyeceğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle belli etmelisiniz.
Sınavın sorumluluğunu çocuğunuza bırakmalısınız. Çocuğunuzun yerine getirmesi gereken sorumluluklarını üstlenmemeli, onu destekleyerek yardımcı olmalısınız. Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir etmeli, uygun olan her ortamda başarılarını övmelisiniz. Olumsuz davranışlarını ise yapıcı olarak eleştirdiğinizde çocuğunuz bundan olumlu bir şekilde etkilenecektir. Anne babasının kendisine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olan saygısı ve güveni de artacaktır.
Bu bakımdan çocuğunuza;
Sınav kaygısının bir ölçüde olması hem mantıklı, hem de motivasyonu artırması açısında faydalıdır. Ancak bu kaygının çok yükselmesi üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Ülkemizde yapılan araştırmalarda öğrencilerin sınav kaygılarının, sınava başlarken çok üst düzeyde olduğunu, ancak sınav başladıktan 8-10 dk. sonra normal düzeye gerilediğini göstermiştir. Aynı araştırmada kız öğrencilerde kaygı düzeyinin, erkek öğrencilerden daha yüksek olduğunu da göstermiştir.
Kaygıyı azaltabilmenin en önemli yolu, düşünsel yapınızda değişiklikler yapmak olmalıdır. Kaygıların, korkuların altında her zaman gerçekçi olmayan düşünce kalıpları vardır. Bu kalıplar değiştirilip, yerine yenisi konulabilirse, aynı olaya bakış açımızda da önemli değişiklikler gözlemlenebilir.
Sınav ve sonucu ile ilgili sağlıklı olmayan bazı düşünce kalıpları :
* Sınavım ya kötü geçerse...
* Kazanamayacağım !!!
* Bilmediğim bir sürü konu var...
* Ya hata yaparsam ?
* Cevaplamada kaydırma yaparsam ?
* Heyecanlanır mıyım ?
Oysa bu soruların kalıplarını şöyle değiştirmek sizi hem rahatlatacak ve hem de başarınız destekleyecektir :
* Sınavda istenilen ne ise onu yapmalıyım !!!
* Cevaplayabileceğim sorular olduğu gibi, cevaplayamayacağım sorular da olabilir...
* Bazı soruları yapamayıp boş bırakabilirim !
Yaşadığım kaygının
* Problem çözmeye bir faydası var mı ?
* Kısa ve uzun vadeli amaçlarıma bir katkısı oluyor mu ?
* İç çatışma ve iç gerginliğimi azaltıyor mu ?
* Kazanamazsam "Mahvolurum" " Hapı Yutarım" lafları çok abartılı değil mi ?
Bu sınav için hazırlanıp, emek sarf ettiniz, şimdi bütün gücünüzü ortaya koyun.
Sınav Kaygısını Azaltmak İçin Alınması Gereken Önlemler
* Sınav sizin kişiliğinizi değil bilginizi ölçmek için kullanılır. Başarısız olmayı zeki olmamak veya yeteneksiz olarak değerlendirmeyin. Başarılı olanların sizden tek farkı daha çok ve daha uzun süreli çalışmış olmalarıdır.
* Üniversite bir amaç değil, ilerde daha mutlu ve başarılı bir birey olabilmek için kullanacağınız bir araçtır.
* Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Herkesin zeka ve beceri düzeyinin farklı olduğunu kabul ederek seçimlerinizi kendinize uygun biçimde yapmalısınız.
* Anne - babanızın sizden bir takım beklentileri olmasını doğal karşılamalısınız. Ancak bu beklentilere cevap veremediğinizde çevrenizin gözünde küçük düşeceğiniz inancı son derece yanlıştır. Bu beklentiler sadece sizi teşvik etmeye yöneliktir.
* Bazı öğrencilerin temel bilgileri kuvvetlidir ve iyi bir eğitim almış olmalarından dolayı amaçlarına daha kısa sürede ulaşabilirler. Bazıları ise çalışmak ve başarılı olmak için daha uzun süre çalışmaya ihtiyaç duyabilir.
* Sınav esnesında asla panik olmayınız. Size yetecek kadar süre verilmektedir. Sınavda panik olmak, bildiğiniz soruları da kaçırmanıza neden olacaktır.
* Eğer disiplinli bir şekilde çalştıysanız korkmanız için hiçbir neden yok. Çünkü sınavda size zaten çalıştığınız konular sorulacaktır.
* Sınavda sizin için kolay sorular olduğu gibi çok zor sorular da olacaktır. Yanıtlayamadağınız soru olursa kendinize güveninizi kaybetmeyin.
* Sınavda zamanınızı iyi kullanmaya çalışın. Yanıtlamaya kendinizi en güçlü hissettiğiniz sorudan başlayın.
* Sonuca ulaşamazsanız gördüğünüz çözüm yolunda ısrar etmeyin ve esnek düşünerek alışılmış çözüm yolundan başka çözüm yolları da deneyin.
* Sorularda verilen şekilleri ve verileri tekrar çizerek vakit kaybetmeyin.
* Çözemediğiniz soruları ilk turda atlayın ancak ikinci turda bu tür sorulara uygun olmayan seçeneği eleme yoluyla yanıt verin.
* Dikkatinizin sınav boyunca kesilmemesi mümkün değildir. Zaman zaman zihninizin dağıldığını hissederseniz gözlerinizi kapatıp onbeş saniye dinlenin, derin bir nefes alıp kaldığınız yerden devam edin.
* Kodlama yaparken hata yapmamaya azami dikkati gösterin. Sizin verdiğiniz doğru cevaplar eğer doğru kodlanmamışsa yanlış cevap sayılabilir.
* Herşeyden önce sınava en güçlü olduğunuz alandan başlayın ve kendinize güvenin.
Başarı kendiliğinden gelecektir...
Covid 19, online dersler, ödevler, sınavlar, sokağa çıkma yasakları, sosyal mesafe…
Tüm bu kavramlarla birlikte hareketli bir yıl geçiriyoruz. Aslında evden çıkamayıp dinlendiğimizi düşündüğümüz ancak zihinsel ve psikolojik olarak yorulduğumuz bir süreç içerisindeyiz. Şimdi ise 2019-2020 eğitim öğretim dönemini geride bırakıyoruz.
Bu sene yapmayı planladığımız birçok şeyi yapamadık. Birlikte çok fazla zaman geçiremedik, festivallerimizi-kutlamalarımızı gerçekleştirmedik. Çok fazla sarılamadık birbirimize, o renkli oyunlarımızı oynayamadık. Bahçelerimizde doyasıya koşturamadık belki ama bu zorlu süreci, bir aile gibi Teknoloji Fen Koleji’nin birer parçası olarak hep birlikte, destek içinde atlattık ve bu yılki eğitim serüvenini en iyi şekilde tamamladık.
Şimdi ise tatil zamanı.
Tatil süresi boyunca bedenen ve ruhen bolca dinlenin. Ancak bunun bütün tatili yatarak geçirmek olduğunu da düşünmeyin. Unutmayın ki gününüzün çoğunu yatar pozisyonda geçirmek size yarar sağlamaktan ziyade zarar verir. Depresyon, kilo artışı, diyabet gibi problemlere yol açabilir.
Daha fazla okuyun, daha fazla izleyin. Bunları yaparken kendinizi geliştirmeye de özen gösterin. Kişisel gelişiminiz için doğru seçimler yapın. Okuduklarınızın veya izlediklerinizin size bir şeyler kattığından emin olun.
Tatil süresince internetin esiri olmayın. İnternetin aşırı ve olumsuz kullanımının zihinsel ve fiziksel gelişime engel olduğunu unutmayın. İnternet sayesinde kolay bilgiye ulaşmanın avantajlarından yararlanın. İnterneti, örneğin, yeni bir dil ya da bir enstrüman öğrenmek, gidemediğiniz ve merak ettiğiniz yerleri keşfetmek amacıyla kulanın.
Sorumluluklarınızı unutmayın. Ödevlerinizi ve kitap okumalarınızı aksatmayın. Konu tekrarı yapın, eksik kaldığını düşündüğünüz derslerin konularına yoğunlaşın. Dünyanın en başarılı insanlarının sürekli bir öğrenme çabası içerisinde olduğunu unutmayın.
Düzenli egzersizler yapın. Egzersizlerin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için çok önemli olduğunu hatırlayın. Her gün yarım saat bile egzersiz yaptığınızda vücudunuza kan pompalanıyor ve bunu size mutluluk veren Endorfin hormonu takip ediyor. Ayrıca fiziksel egzersizle kalori yakıyor ve beyninize daha fazla oksijen gitmesini sağlıyorsunuz.
Yapmaktan zevk aldığınız şeyleri keşfedin ve hobiler edinin. Hobiler stresle mücadele etmek, yeni perspektifler edinmek ve beceriler geliştirmek için size çok büyük katkı sunacaktır.
Zorlu bir süreçten geçtiğimizi, sağlığınızın her şeyden önemli olduğunu unutmayın, tatil ile birlikte rehavete kapılmayın. Tedbiri asla elinizden bırakmayın, önleminizi almadan harekete geçmeyin. Vaktinizi genelde izole ortamlarda, ailenizle ile birlikte geçirin. Dışarı çıktığınız zamanlarda ise yine kalabalıktan uzak ortamları tercih edin.
Değerli Çocuklar;
Sizleri çok özledik. Kavuşacağımız, birbirimize özlemle sarılacağımız, neşeli kahkahalar atacağımız, koşuşturmalarınızı, birlikte oyunlar oynayacağımız günleri iple çekiyor, yolunuzu gözlüyoruz. Unutmayın ki bizler sizin için durmaksızın çalışıyor ve sizlerle birlikte var oluyoruz. Her zaman yanınızdayız.
En kısa zamanda, sağlıkla kavuşmak dileğiyle… İyi Tatiller.